Arkadaşlar gerçekten ilginç. Düşünebiliyor musunuz elma ve soğanın tadı aynı. ama değişik tatlar almamızı sağlayan faktörler var. Bu bilgiyi çok uzun zaman önce öğrenmiştim ve arkadaşlarım ile paylaştığımda buna kimse inanmamıştı :D bu konu ile ilgili yazı bulmam çok iyi oldu yani :D belki de daha bilmediğimiz neler vardır aslında tadı aynı olan :D
ELMA, SOĞAN VE PATATESİN TATLARINDA BİRBİRİNDEN HİÇBİR FARKI YOK ASLINDA, HEPSİ DE TATLIDIR. FARKLI HİSSETMEMİZİ SAĞLAYAN KOKULARINDAKİ FARKTIR !
Bilim insanları tat ve koku veren moleküller üzerine yaptıkları araştırmalar sonucu elma, patates ve soğanın tatlı ve birbirinin aynı tada sahip olduğunu keşfetti, onları algılarımızda birbirinden ayıran ise koku veren sistemlerindeki farklılıklar. Peki biz bu tatları nasıl ayırt edebiliyoruz ?
Her insanın belleğinde kalıcı bir yer edinen, hafızasına yerleşen birçok koku ve tat vardır. Hatta insan kolaylıkla birçoğunu aklından hayal edip kokusu ve tadın hissedebilir. Yani tat ve kokuları belleğimizde tutabiliyoruz, dolayısıyla bu maddi bir his değildir, bu bil algıdır kesinlikle. Tatları da işte bu algılarımız sayesinde alabiliyoruz.
Koku ve Tat alma duyumuz sahip olabileceğimiz en büyük nimetlerden biridir, çünkü hayatta hemen herşeyin lezzetini bunlar sayesinde hisseder ve ayırırız, yoksa mesela beyin kokuları birbirinden ayırt edecek şekilde yaratılmış olmasa, soğan da elma da bizim için birbirnden farklı olmazdı..
Allah bunların her birinin farkına varmamızı ve onlardan zevk alabilmemizi sağlayan sistemleri vücudumuzda yaratmış. Tabi bu sistemlerden ikisi, bizim için son derece önemli olan "koku ve tat alma"dır. Koku ve tat dünyalarının zenginliklerini ancak onların aracılığıyla keşfedebilriz. Düşünün ki, onlar olmasaydı, tat, koku, lezzet gibi kavramlar bizim için bir anlam ifade etmeyecekti. Yediklerimizin ve içtiklerimizin güzel kokularını ve tatlarını alamadığımızı varsayın. O zaman yemek yemek bile bizim için zahmetli bir iş görünürdü, zevk almak için de değil, sadece hayatta kalmak için yerdik, ya da belki onu yapmak bile istemezdik.
Üzerimiz kirlendiğinde kötü kokuyu algılamaz, mikrop yuvası gibi de dolaşabilirdik mesela.
Koku ve tat alma duyularımız bir ömür boyu durup dinlenmeksizin, tek bir hata yapmaksızın bizim adımıza faaliyet gösterirler. Burada önemli olan bir de şu var; yediğimiz elmanın veya soğanın molekülleri aslında midemize gider, beynimize değil ama dilimizdeki reseptörler ağzımızdaki gıdayı “yoklayarak” beyne elektrik sinyal gönderir, beyin de hemen programlanmış olan hafızamızla bağlantı kurarak bunun hangi tat olduğunu şuurumuza bildirir, böylece ne yediğimizi anlarız, işte tam burada da ruhumuz tüm bu süreci yorumlayarak zevk alır, hoşlanır, lezzet alır, sever. Ancak beyin dilden gelen elektrik sinyallerini yorumlarken bu yeterli olmaz, tadın ne olduğunu ayrıca koku sinyalleri de etkiler ve ikisinin oluşturduğu birleşim gerçek tadı oluşturur, çünkü böyle olmasaydı, yukarıda açıkladığımız gibi, soğanla elmanın bizim için farkı olmazdı.
Yani bizler aslında gerçekte var olmayan tatları ve kokuları hissediyoruz, çünkü herbiri bizim dışımızda, kokular ve tatlarsa beynimizde, o halde şuurumuzda var olmayan bir şey yaratılmış oluyor her an !
Bedenimizde, burun, dil ve beyin sisteminin vesile olduğu mucize de bu işte, beynin içinde elektrik sinyallerini ayırarak bizim için tadı, renkleri, görüntüleri, lezzetleri sınırsız olan algılar dünyasını yaratarak son derece hoş bir algı yaşamını sunmak.(alıntıdır)
Translate
5 Haziran 2013 Çarşamba
3 Haziran 2013 Pazartesi
Türkçe Olimpiyatları
Arkadaşlar gerçekten çok güzel bir etkinlik. O programdaki coşku heyecan anlatılamaz. Herkesin o duyguyu tatması gerek diye düşünüyorum. sonuç itibari ile belki de daha önce ülkemizin adını bile duymayan ülkelerden insanların gelip de bizim dilimizi konuşması mükemmel bir şey arkadaşlar :)
Genel Bakış
Uluslararası Türkçe Olimpiyatları bir final niteliğindedir. Finale kadar birçok aşamadan geçilmektedir. Öğrenciler, sınıf ve okul seçmelerinden sonra ülkelerindeki veya bölgelerindeki "Türkçe Olimpiyatları" seçmelerinden geçerek bu olimpiyatlara katılmaya hak kazanmaktadırlar. Bir eğitim yılı boyunca olimpiyatlara yaklaşık 10.000 öğrencinin hazırlandığı düşünülmektedir.
Türkiye’deki finallere katılmaya hak kazanan öğrenciler, ülkelerini Türkçe olarak tanıtan stantlar hazırlayıp ülkesini tanıtmakta ve kültürlerin kaynaşmasına katkıda bulunmaktadırlar. Geleneksel bir keyfiyet kazanan olimpiyatların ödül töreninde her yıl, Türk diline ve kültürüne hizmet eden devlet büyüklerine, siyaset adamlarına, basın yayın, eğitim ve sanat camiası mensuplarına özel hizmet ödülleri verilmektedir.
Katılımcı öğrenci ve ülke sayısı her geçen yıl artmaktadır. Yıllara göre katılımcı ülke sayısı;
- 2003 yılında düzenlenen 1. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 17 ülke katılmıştır.
- 2004 yılında düzenlenen 2. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 24 ülke katılmıştır.
- 2005 yılında düzenlenen 3. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 41 ülke katılmıştır.
- 2006 yılında düzenlenen 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 83 ülke katılmıştır.
- 2007 yılında düzenlenen 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 100 ülke katılmıştır.
- 2008 yılında düzenlenen 6. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 110 ülke katılmıştır.
- 2009 yılında düzenlenen 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 115 ülke katılmıştır.
- 2010 yılında düzenlenen 8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 120 ülke katılmıştır.
- 2011 yılında düzenlenen 9. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 130 ülke katılmıştır.
- 2012 yılında düzenlenen 10. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 135 ülke katılmıştır.
Olimpiyat kapsamında yapılan yarışmalar
- Yabancı dil Türkçe yarışmaları
- Konuşma
- Yazma
- Dil bilgisi
- Şarkı
- Şiir
- Ses
- Okuma
- Genel kültür
- Sunum
- Özel beceriler
- Resim
- Halk oyunları
- Deneme
- Ülke tanıtım stantları
- Ana dil Türkçe yarışmaları
- Kompozisyon
- Şiir
- Genel kültür
- Öğretmen yarışmaları
- Bilgi
- Ders anlatımı
Yarışmaların ön elemeleri Ankara Kızılcahamam'da finalleri ise Ankara ve İstanbul'da düzenlenmektedir. İlk defa eski TBMM Başkanı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç'ın himayesinde düzenlenen olimpiyatlar TBMM adına TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın manevi desteği ile devam etmektedir.
(alıntıdır.)
(alıntıdır.)
28 Mayıs 2013 Salı
27 Mayıs 2013 Pazartesi
Gözümüz Dans Görsün Biraz :D
hareketler çok seri ve çok güzel bence :D video kısa ama izle izle keyif veriyor :D
Taare Zameen Par
Öğretmen olmadan önce izlememiz gereken filmlerden biri bu bence KESİNLİKLE :D
Taare Zameen Par
ÖZET
Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından tembel gerizekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra tanıştığı resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan'ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Tam herşeyden ümidini kesmişken biri Ishaan'ın hayatını tam anlamıyla değiştirir.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Taare_Zameen_Par)
Görsellere gelecek olursak


3 Idiots :)
İzlemenizi tavsiye edeceğim bir film. Belki de bir çoğunuz izlemişsinizdir. Bence izleyenlerin tekrar izlediklerinde sıkılmayacağı bir film :D .. Bakalım bu film hakkındaki bilgiler nelermiş
Film Hindistan'ın en iyi mühendislik okulundaki 3 arkadaşın dostluklarını ve hayatını anlatırken eğitim sistemini de eleştirmektedir. Hindistanda tüm zamanların en yüksek gişe rekoru ve hasılat yapan filmidir. Ayrıca yine bir Aamir Khan filmi olan Ghajini tarafından elde edilen en yüksek gişe rekoru bu film ile geçilmiştir. Ayrıca yine 3 Idiots yurtdışı pazarında da en yüksek hasılat yapan bollywood filmidir.[kaynak belirtilmeli] Filmin başrol oyuncuları:Aamir Khan, Kareena Kapoor, Sharman Joshi, Boman Irani ve Madhavan'dır. (http://tr.wikipedia.org/wiki/3_Idiots)
Filmden Komik Bir Parça :) Çok Zekicee
Bir kaç keyifli resim

(filmin kapağı)

Aşık Olmak Beyne Vitamin Etkisi Yapıyor
Prof. Dr. Sedat Özkan, aşkı anlattı: Beynin en sağlıklı vitaminidir. Zihni daha iyi çalıştırır, vücudu güçlendirir. Aşık olan kişi, çevresine mutluluk saçar... Aşkını kaybedenler bir anda yasa girer, psikolojik yatırımları iflas etmiştir. Bağışıklık sistemleri düşer. Vücudun, hastalıklara yakalanma riski artar. Daha sık hasta olurlar.

Aşkın tarifi var mı?
Aşk insanın sevebilme ve üretme kapasitesidir, ego işlevidir, psikolojik yatırımdır. Sevgi üreterek, sevilmek gereksinimini doyurma sürecidir. İnsanoğlunun doğumu ile başlar, yaşadığı sürece devam eder, ölümünden sonra bile varlığını sürdürür. Aşk insanın her hücresinde varlığını devam ettirir, tüm canlıların gereksinimidir. Diğer canlılarda daha çok somut ve fizyolojik bir işlev gibidir. İnsanda ise biyolojik olmanın ötesinde tüm beyinsel kapasitesini, psikolojik donanımlarını ve sosyal paylaşımlarını içeren bir eylemdir.
(http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Saglik/2010/02/15/asik_olmak_psikolojik_yatirim_beyne_vitamin_etkisi_yapiyor)

Aşkın tarifi var mı?
Aşk insanın sevebilme ve üretme kapasitesidir, ego işlevidir, psikolojik yatırımdır. Sevgi üreterek, sevilmek gereksinimini doyurma sürecidir. İnsanoğlunun doğumu ile başlar, yaşadığı sürece devam eder, ölümünden sonra bile varlığını sürdürür. Aşk insanın her hücresinde varlığını devam ettirir, tüm canlıların gereksinimidir. Diğer canlılarda daha çok somut ve fizyolojik bir işlev gibidir. İnsanda ise biyolojik olmanın ötesinde tüm beyinsel kapasitesini, psikolojik donanımlarını ve sosyal paylaşımlarını içeren bir eylemdir.
(http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Saglik/2010/02/15/asik_olmak_psikolojik_yatirim_beyne_vitamin_etkisi_yapiyor)
İki Renkli Un Kurabiyesi
İki Renkli Un Kurabiyesi
Herkesin kendini en iyi ifade eden bir tarifi vardır ya da olmalıdır bence. Kimi keki çok güzel yapar mesela, onlarca kek tarifi vardır ve hepsi de enfes olur. Kimi gözü kapalı cheesecake yapar leziz mi leziz. Kimi benim gibi pilav delisidir hemen her gün yapsa ne yemekten ne yapmaktan usanmaz. Annem için bence bu kurabiyedir onun tarifi bence. Biz küçükken herkesten sıkça talep gören şey diye aklımda bu kalmış nedense. Ağızda dağılan enfes un kurabiyesi. Ama illa ki böyle iki renkli olacak. Artık eskisi gibi çok yapmıyor hatta belki de yıllardır yapmadı. Eskiden pastane gibi mesai yapan mutfağında artık daha az tuzlu, daha az yağlı şeyler pişiyor. Ama böylesi güzel lezzetleri de unutmamak, unutturmamak gerek bence. Tarif defterimin bir yerinde en değerli tariflerden biri olarak yerini almalı, dedim ve geçtiğimiz ay Yemek Zevki okuyucuları ile de paylaştım.
250 gr margarin
3 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
3 su bardağı un
3 yemek kaşığı kakao
Yapılışı: Oda ısısındaki margarini ve tüm malzemeyi karıştırma kabına alın. Elinize yapışmayacak bir hamur olana kadar yoğurun.3 bardaktan sonra kontrollü olarak bir miktar daha un ekleyebilirsiniz. Hamuru eşit iki parçaya ayırıp bir parçaya kakaoyu katıp renklendirin. Her iki renkten eşit parçalar alıp avcunuzun içinde birleştirip yuvarlayın ve tepsiye yerleştirin. 170 derecede fırında üzeri hafif renklenene kadar pişirin.
Filler ve Hortumları


(http://www.mucizecanlilar.com/tag/filler-hakkinda-ilginc-bilgiler)

Penguenler Hakkında Bilinmeyenler.. :)
* Antartika 'da uzun kutup gecesi gunesin ufuktan yukselmesiyle biter ve alti ay surecek gunduz baslar.
* Cok gecmeden smokinlerini giymis penguen suruleri , kisa bacaklari uzerinde hoplayarak ilerlemeye baslar. Onlerinde yurumeleri gereken yuzlerce kilometre buzlu yol vardir.
* Ve onlar 1 adimda yalnizca 10 cm ilerleyebilir.
* Ama dakikada 120 adim atarlar.
* Yurumekten yorulunca da beyaz gogusleri uzerine yatip bacaklarini bir kurek gibi kullanarak kizakla kayar gibi yol alirlar.
* Hedeflerine varinca bir cukur kazarlar * Cevresine tastan bir duvarcik cevirirler * Ve cukurun icine girerek beklemeye baslarlar.
* BEKLEDIKLERI ŞUDUR: gunesin kendilerine erkek yada disi olduklarini bildirmesi. O zamana kadar cinsiyetlerinden haberleri yoktur.

* Gunes isigi , cinsiyet bezlerini harekete gecirir. Ve hormonlardan biri daha fazla salgilanmaya baslar. Cinsiyetlerinin ne oldugunu ancak o zaman anlarlar.
* Penguen geleneklerine gore , gagasina bir tas alarak torenle disinin onune koyar. Oralarda tas cok nadir oldugundan bundan daha mukemmel bir dugun hediyesi yoktur. Sayet disi tasi kaldirir ve egilip kalkarsa erkek disiyi tavlamistir.
* Fakat tas oldugu yerde kalirsa erkek penguen baska bir kiz arar.
* Bazen iki erkegin ayni disiye goz koyduklari olur. Bu durumda taslari bir kenara birakip birbirlerinin uzerine atilirlar. Kanatlariyla birbirlerine dakikada tam 200 tokat atarlar.
* Arada durup dinlenme kuralida olan dovus , taraflardan biri yorulup cekilinceye dek surer. Bu dovuslerde yasamini yitiren olmamistir.
* Erkeklerle disi birbirini bulduktan sonra yorulmak bilmeden tas biriktirme isine baslarlar. Isin kolayini secen penguenler komsularinin tas kumelerinden tas calarlar. Yakalaninca da kendilerini savunmaya gerek gormeden cezalarini cekerler.
* Disi yumurtladiktan sonra yuvadan ayrilamaz. Cunku iri martilar yumurta ve yavrular icin buyuk bir tehlikedir. Kulucka suresince anne ve baba yemek bile yemezler. Ancak yavrular ciktiktan sonra baba penguen balik tutmaya gidebilir. Yuruyemeyecek duruma gelene kadar midesini doldurur. Yuvada gagasini ardina kadar acarak yavrulari besler.
* Yavrular on dort gunluk olunca cocuk bahcesine gonderilirler.20 kadar nine ve dede penguen burada 120 ciftin yavrularinin bakimini uslenmislerdir. Anne ve baba penguenler yiyecek bulurlar ve ayrim yapmaksizin tum yavrulari beslerler.
* Yuzmek penguenlerin en buyuk zevklerinden biridir. Penguenler yuzmeyi bu denli sevseler de hicbiri denize ilk giren olmak istemez. Yuzlercesi kiyiya toplanir kanat cirparak birbirlerini suya itmeye calisirlar.
* Bu kayginin nedeni fok baliklaridir.
* Yavru penguenler yeterince buyuyunce yuzme dersleri almaya baslarlar. Bu is yine nine ve dedelere duser. Bir suru yavruyu yanlarina alarak deniz kenarina goturur ve yuzme sanatinin inceliklerini bir bir ogretirler.
* Mart ayi gelinceye kadar , yuzmeyi , dalmayi , balik tutmayi , yurumeyi kisacasi bir penguenin bilmesi gereken her seyi ogrenmis olurlar.
* Cok gecmeden Antarktika yazi sona erer. Kisin gelisiyle penguenlerin cinsel guduleri de soner. Artik penguenler icin kisi gecirecekleri yerlere yurume zamani gelmistir.
* Yuz binlerce penguenden olusmus suru , gurultuyle yol aldikca ,arkada biraktiklari kiyi alti ayligina sessizlige ve karanliga gomulur.
ALINTIDIR.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)